Eski kaşar peyniri sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda etrafında dolaşan bir dizi gizemli hikaye ve efsaneyle de tanınır. Bu eşsiz peynirin çevresinde dolaşan yöresel efsaneler, sadece bir gıda maddesinin ötesinde, bir kültür mirası olarak da değer kazanmasına neden olur.
Bir efsaneye göre, eski kaşarın eşsiz tadı yeraltındaki gizli mağaralardan gelir. Bu mağaralarda özel bir iklim oluşur ve peynir, burada özenle saklanarak olgunlaşır. Yerel halk, bu mağaralara adeta birer kutsal yer gibi bakar ve peynirin bu özel ortamdan aldığı enerjinin tadında hissedildiğine inanır.
Bazı efsanelere göre ise, eski kaşarın yapımında kullanılan sütler, özel olarak seçilmiş dağ keçilerinin sütleridir. Dağ keçilerinin yüksek rakımlı dağlarda otlayarak elde edilen sütün, peynire eşsiz bir aroma ve lezzet kattığına inanılır. Bu efsane, peynirin doğallığına ve yöresel üretimin önemine vurgu yapar.
Bir başka hikaye, eski kaşarın mayalanma sürecine odaklanır. Buna göre, mayalanma aşamasında, köydeki kadınlar özel dualar okur ve bu duaların peynire bir tür sihirli bir tat kattığına inanılır. Bu gelenek, peynirin üretiminde kadınların önemli rolünü vurgular.
Efsaneler, eski kaşarın sadece bir gıda maddesi olmanın ötesinde, bir kültürün, tarihin ve insanların birleşimini simgeliyor. Bu hikayeler, eski kaşarın sadece damaklarda bıraktığı lezzetle değil, aynı zamanda bir topluluğun geçmişi ve geleceğiyle de bağlantılı olduğunu anlamamıza yardımcı olur.